Taziyenin son günü; Yücebağ (Kelekê) köyü..
Bu köyden hayatını yitiren on kişi de komşu köyde (Tobini köyü) başlayan yangında mahsur kalan çobanı ve hayvan sürüsünü kurtarmak üzere yardıma koşan köylüler..
Kızılca kıyamet, taziye için gelen insan seli ile kaynıyor köy.
Muhtar, sorduğumda soyismi için tereddüt geçirecek denli yorgun. Fazla zorlamıyorum bu nedenle. İki gün sonra teferruatlı görüşmek üzere sözleşip ayrılıyoruz.
Ağır yaralı ve hayati endişesi bulunan arkadaşın dokuz çocuklu ailesinden ikisiyle, hiçbir şeyin farkında olmadıkları belli, sevecen sevecen konuşuyoruz. (Bu aileyle özel ilgileneceğiz)
On mezar da yan yana sıralanmış, ayrı yerlere defnedilmelerine köylü rıza göstermemiş.. Yeğeninin mezarına götürdüğümüz xaltînin hawarı ve bir mezarın başına kapaklanan çocukların yası Kürdün binlerce yıllık talih ve tarihinin özeti…
Yangının başladığı ilk köyde, ilk görgü tanığı abi ike konuşuyoruz. Yetkililere ve mülki amire çok kızgın köylü. “Bizi, köylüyü dinlemeden ‘anızdan kaynaklı’ açıklamalarını kabul etmemiz mümkün değildi” diyor.
Dedaş’a ait trafo ve kabloları inceliyoruz. Cenazelerle ilgilenen köylünün dalgınlığından faydalanıp sabahın ilk saatlerinde delil karartma amaçlı tadilat yaptıklarını aktarıyorlar. Öfkeleri bir daha bileyleniyor .
Günlük ihtiyaçlar belediyeler tarafından karşılanıyor. Bu konuda eksik ve sıkıntı göze çarpmıyor. Maalesef çok büyük zayiatı olan aileler (bir ailenin 500 küçükbaş hayvanı mesela) var.
Neler yapılacağını, neye güç yetireleceğini konuşup tartışacağız.
Son olarak…
son fotoda köylülerin acılarının yaşandığı bölgede, Çemê Rêş mesire alanında piknik yapan güruhun sıralı araçlarını görüyorsunuz..